Nabız, tıpta genel olarak sağlıklı bireylerde istirahat halinde iken dakikada 60 ila 100 arasında seyreder ve ortalama 70'li değerlere ulaşabilir. Nabız hızı birçok durumdan etkilenir. Bazen hastalıklara bağlı olarak egzersiz, stres ve yaralanma gibi durumlarda nabız hızı artar. Bu sebeple kalp dakikada yaklaşık 60 ila 80 defa kasılma yapar. Buna vuruş sayısı veya nabız ismi verilir.

İnsan vücudunun dokularının kan ile beslenmesi gerektiği bazı durumlarda kalp daha hızlı atmaya başlar. Kalp hızı, kanın sol karıncıktan büyük atardamarlara pompalanması esnasında, uç noktalarda bulunan atardamarların oluşturduğu dalgalanmadır. Yani kalp atış hızıdır. Özellikle guatr hastalığında nabız oldukça yükselir ve 200'lü değerlere kadar ulaşabilir. Bu durumlarda, ateşli hastalıklar üzerine nabız atışları da artar. Nabzın hızı, hepatitlere bağlı olarak beslenme yetersizliği, yorgunluk, yaşlılık ve eğitimli sporcularda, uyutucu ve uyuşturucu gibi ilaç alımında azalır.

Nabzın alınabilmesi için, atardamarın sert bir yüzeye, yani kemiğe ve deriye yakın olması gerekir. Nabzın belirlendiği yerler ise bilek, şakak, uyluk ve boyunda bulunan atardamarlardır. Nabzın sayısı yaş, cinsiyet, heyecan, soğuk hava ve harekete bağlı olarak değişir. Ayrıca birçok hastalıkta da nabzın sayısında ve şeklinde, basıncında değişiklikler gösterir. Normalde nabız alınırken, her kalp vuruşu esnasında aralarının eşit olması gerekir. Şayet bir düzensizlik bulgusu olursa, kalpte ritim bozukluğu sayılabilir. Bu durumda sebebinin araştırılması gerekir.

Nabzın farklı türleri ve sayısı, kişinin genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sunar. Bu nedenle, nabız ölçümü ve değerlendirmesi, tıbbi muayenelerin önemli bir parçasıdır. Herhangi bir düzensizlik veya anormal durum fark edildiğinde, bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.