Düşük nabız, tıbbi literatürde bradikardi olarak adlandırılır ve kalp hızının olağandan daha yavaş olması durumudur. Normal bir kalp atış hızı dakikada 60 ile 100 arasında değişir. Bu aralık, nabız sayısı olarak bilinir. Eğer bir kişide bradikardi varsa, nabız sayısı dakikada 60'ın altına düşer. Düşük nabız, kalbin vücut için gerekli olan oksijen taşıyan kanı yeterli miktarda pompalayamaması sonucu ortaya çıkar ve küçük sağlık sorunlarından beyin ölümüne kadar çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir.

Düşük nabzın, zararlı derecede düşük nabız (bradikardi) olmasının yanı sıra, tamamen sağlıklı çeşitli etmenlerden dolayı da yaşanabilir.

Kalbin dokularının yıpranması (özellikle yaşlılıkla beraber), kalpteki elektrik sinyallerinin kaliteli ve randımanlı çalışmasını engelleyebilir. Bu durum, düşük nabza ve hatta bradikardiye neden olabilir. Kalp dokularındaki yıpranmanın nedenleri genellikle:

Kanda aşırı miktarda potasyum bulunması gibi bazı durumlarda vücuttaki mineral eksikliğinden dolayı sinirlerin elektriksel sinyal iletimlerinde sorun olabilir ve bu durum düşük nabza neden olabilir.

Düzenli olarak egzersiz yapan kişilerde ve özellikle sporcularda, bu aktivitelerinden dolayı kalp güçlenir ve dolaşım sisteminin işlevselliği artar. Diğer insanlara göre kalbi daha güçlü olan kişilerin kalpleri, diğer insanların kalplerine nazaran daha az çalışarak aynı görevi yapabilirler. Kısacası, kalbi güçlü olan kişilerin kalbi daha yavaş atarak da vücuda rahatça kan pompalayabilir. Bazı sporcuların nabzının 40'a kadar düştüğü bilinmektedir. Bu, sağlıklı nabız düşüklüğünün örneklerinden biridir.

Nabız düşüklüğünün tedavisine başlanmadan önce, ilk olarak nabız düşüklüğünün altında yatan sebebin araştırılıp tespit edilmesi gerekir. Eğer nabız düşüklüğünün altında yatan bir sebep yoksa veya herhangi bir rahatsızlık söz konusu değilse, geçici olduğundan herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir. Geçici veya önemsiz bile olsa, uzman bir hekime başvurmakta her zaman fayda vardır.